Kaygı ya da korku duymak insanların en doğal duygularındandır. Tehlikeli bir durum ile karşılaştığımızda, aklımız hayatta kalmamız için savaş ya da kaç mesajını gönderir. Bu durumlarda korku ve kaygı hayatta kalmamızı sağlar. Ancak bu kaygı durumu, ortada ciddi bir tehlike ya da somut bir gerçek var ise normaldir. Hiçbir gerçekliği olmayan, görünmeyen ve var olmayan tehlikeler üzerine düşünüp sürekli kaygı duymak kaygı bozukluğu yaşadığımızı işaret eder. Çocukluk çağlarında kaygı bozukluğu yaşanabilmektedir. Çocukluk çağı kaygı bozukluğu, çocuğun yeni bir okula başlamaktan ya da bir korku filmi nedeniyle geceleri yalnız başına yatmaktan korkması ile karıştırılmamalıdır. Kaygı bozukluğu, çocuğun günlük hayatını sekteye uğratır, sosyal ve akademik yaşamını derinden etkiler. Çocuklarda en sık rastlanan kaygı bozukluğu türlerini sizler için bir araya getirdik.
Çocuklarda Genel Kaygı Bozukluğu
Genel Kaygı Bozukluğu, Yaygın Kaygı Bozukluğu adıyla da bilinir. Bu kaygı bozukluğu türünde kişiler, sürekli ve aşırı bir kaygı düzeyine sahiptir. Bu endişeleri içinde bulundukları durum ve gerçekliğe uygun değildir. Çocuklarda görülen genel kaygı bozukluğu belirtileri, çocuğun dersler, okula geç kalma, aile konuları, okulda ve sporda iyi performans gösterme gibi günlük konularda aşırı kaygı ve korku duyması olarak sıralanabilir. Genel Kaygı Bozukluğuna sahip çocuklar, uyumakta ve odaklanmakta zorluk yaşayabilir, huzursuz hissedebilirler.
Çocuklarda Ayrılık Kaygısı Bozukluğu
Özellikle yeni yürümeye başlayan 12 – 36 aylık bebeklerde kendisine bakan kişi ya da ebeveynleri odayı terk ettiğinde sıklıkla ayrılık kaygısı görülür. Çocuklar büyüdükçe evden daha sık ayrılmaya başlarlar. Kreş ya da anaokuluna bırakılan çocuklar anne babalarından ayrılırken kaygı ve korku duyarlar. Ancak bu kaygı durumu, çocuk öğretmeni ya da bakıcısı ile bir araya gelince azalarak kaybolur. Ayrılık Kaygısı Bozukluğunda ise durum farklıdır. Çocuğu kaygısı azalmaz. Çocuk ailesinden ayrılmamak için okula gitmekte ya da uyumakta zorlanabilir. Ailesinin yanında olmadığında onların başına kötü bir şey gelebileceğine inanır.
Çocuklarda Obsesif Kompülsif Bozukluk
Obsesif Kompülsif Bozukluk toplumda takıntı hastalığı adıyla da bilinir. Obsesif Kompülsif Bozukluk bir kaygı bozukluğu türüdür ve OKB belirtileri arasında kişinin hastalık kapmaktan korktuğu için ellerini defalarca yıkaması, düzen ve simetri sağlamak için aşırı istek duyması, evin kapı ve pencerelerinin kapalı olduğundan sürekli emin olmak istemek gibi aşırı güvenlik ihtiyacı duyması gibi davranışlar sıralanabilir. Çocuklar da OKB’den etkilenen grup içerisindedir. Tıpkı yetişkinler gibi zihinlerinden uzaklaştıramadıkları obsesif düşüncelerin yarattığı kaygı ve streste uzaklaşmak için kompülsif yani tekrar eden davranışlara yönelebilirler. Örneğin sayı saymak, defalarca ellerini yıkamak, aynı kelimeleri defalarca tekrarlamak ya da her şeyi sürekli ve defalarca kontrol etmek gibi davranışlar gösterebilirler.
Çocuklarda Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu kişinin yaşadığı travmatik bir olay sonrasında deneyimlediği bir bozukluk türüdür. Çocuklar da hayati tehdit yaşadıkları doğal afetler ya da insan eliyle gerçekleştirilen kaçırma ya da taciz gibi suçlar, aileden birini kaybetme, soygun ya da araba kazası gibi travmatik olayların ardından travma sonrası stres bozukluğu yaşayabilirler. Bu travmatik yaşam deneyimlerinden sonra çocukların bir süre korku duyması, üzgün hissetmesi normaldir. Ancak çocuk için bu süreç gittikçe uzuyor ve yaşadığı travmatik olayı hatırlatan yerlerden, nesnelerden ve kişilerden kaçıyorsa, bu durum aylarca sürüyor ve çocuğun günlük hayatını sürdürmesini engelliyorsa yaşadığı durum TSSB olabilir. Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan bir çocuk, kabuslar görebilir, travmatik olayı zihninde tekrar tekrar yaşayabilir. Ayrıca aşırı kaygı duyabilir.