Çocuklarda İnternet Bağımlılığı

Çocuklarda İnternet Bağımlılığı

İnternet, günümüzde kendine ait bir düzeni ve yapısı olan, içeriği bakımından eşi benzeri olmayan iletişim aracı olarak hepimizin hayatlarına kullanımı kaçınılmaz olan bir gerçeklik getirmiştir. Geçmişte bilginin taşınması ve aktarılması, günümüze oranla epey zor olduğu ve geçmişte fiziksel bir çaba gerektiren çoğu uğraşın yeri sanal ortamda doldurulabildiği için, internet günümüzde büyük kitlelerin kısa zamanda ilgisini çekmiştir. Bu ilginin de yediden yetmişe toplumu oluşturan tüm yaşam dönemlerindeki insanları bir araya topladığını söyleyebiliriz.

Dijital çağda internet kullanımının yaşamı kolaylaştırdığını gönül rahatlığıyla söyleyebilsek de, bu olumlu yönlere ek olarak, interneti tartışmalı bir denge konumuna getiren olumsuz özelliklerden de bahsetmek gerekmektedir. Bunların başında, konumuzun başlığını oluşturan bağımlılık konusu gelmektedir.

Toplumun internet ile tanışmış kesimlerine baktığımızda, internet kullanımını kontrol altında tutan ve kullanım sürecini ve süresini kontrol edemeyen iki ayrı kitleye rastlarız. Bizi ilgilendiren ikinci kitle; aile iş veya okul hayatlarında olumsuz sonuçlara yol açması yönüyle internet bağımlılığından muzdarip olan kesimdir. Daha da spesifik olarak baktığımızda çocukların ve ergenlerin internete bağımlığıdır.

Araştırmalara baktığımızda, internetin en başta çocukların yaşamına getirdiği olumsuz etkiler; internette çok fazla vakit geçirilmesine bağlı olarak sosyal izolasyon, yeme alışkanlıklarında bozulmalar, duruş bozuklukları ve buna bağlı olarak sinirlerde ya da eklemlerde hasarlar olarak sıralanabilir. Bu olumsuz etkilerin göründüğünden daha ciddi olduğu, çocukların çoğunun interneti eğlence amacıyla kullanması ve ebeveynlerinden daha iyi temel internet kullanım becerilerine sahip olması sonucundan anlaşılmaktadır.

Doğru kullanıldığında bireysel öğrenme ve problem çözme becerilerini geliştiren internet, amacı dışında kullanılmaya devam edildiğinde, çocukluk yıllarında korku ve kaygı sorunlarının kaynağı olabilmektedir. Dolayısıyla gelişim süreci olumsuz yönde etkilenen çocuklar; biyolojik, psikolojik, fiziksel ve sosyal gelişim süreçlerinde aksaklıklar yaşayabilmektedir. Ayrıca, internetin kullanımının ilerleyen yaşlarda arttığı da söylenebilir. Bu artış, genel sağlık sorunlarının yanında depresyon ve saldırganlığa sebep olabilmektedir.

Genel bir değerlendirme yapıldığında, çocukluk yıllarında internet kullanımının denetim altına alınması ve kontrolsüz bir kullanımın önüne geçilmesi, bağımlılık sürecinin meydana gelmesine ve karşılaşılabilecek olumsuz tecrübelerin önüne geçilmesini sağlayacaktır. Bilhassa, doğru bir kullanım ile de kişiliği olumlu yönde besleyen bir araç olarak çocukların hayatlarında yer alması mümkündür.