Anneler, çocukları daha doğmadan onun için doğru beslenme, hareket etme gibi konuları düşünerek endişelenmeye başlar. Bebek doğmadan onun için en iyisini yapma isteği ve baskısını hissetmektedir. Bebeğin doğumunda yaşananlardan emzirmeye dek bu suçluluk duygusu anneyi daha çok teslim alır. Bebeğime iyi bakabiliyor muyum? Onu daha iyi besleyebilir miyim? Soruları bir de çevredeki kişilerin bazı düşüncesiz yorumları ve soruları ile katlanarak artar ve anne suçluluk hissetmeye devam eder.

Çocuğu okula başladığında günün bir kısmını okulda geçirmesi anneye iyi gelebilir. Bu durumda da anne iyi hissettiği için suçluluk hisseder. Artık ergenliğe giren çocuğunu yaşayacaklarından koruyamayacağını düşünmek bile annenin suçlu hissetmesine neden olabilir. Kısacası anneler hayatları boyunca suçluluk hissedecek birçok neden bulabilmektedir. Peki bu suçluluk duygusundan kurtulmanın yolları bulunur mu? Eğer siz de bu sorunun cevabını merak ediyorsanız, yazımızı mutlaka okuyun.

Elinizden Gelenin En İyisini Yapıyorsunuz

Her şeyden önce kusursuz anne diye bir şeyin olmadığını anlamanız gerekiyor. Elinizden gelenin en iyisini yapmanız hem çocuğunuz hem de sizin için en iyisidir. Çocuğunuzla oynayamayacak kadar yorgun hissedebilirsiniz, birden ona bağırabilirsiniz. Bunlar sizin kötü bir anne olduğunuzu göstermez.

Kendinizi Başkalarıyla Kıyaslamayın

Elimden gelenin en iyisini yapmıyorum, eğer yapsaydım ben de onun gibi annelik ederdim dediğiniz ve kendinizi sürekli kıyasladığınız biri var mı? Eğer öyle ise hemen bu alışkanlığınızı bırakın. Başka insanların gerçekte nasıl hayatlar yaşadığını bilemezsiniz. Aslında harika zannettiğiniz annenin iç dünyasında neler yaşadığını ve kendi başınayken neler yaptığını asla tahmin edemezsiniz. Kendinizi bilin yeter.

Herkes Sizi Yargılamıyor

Anne olmak hatasız bir kişi olmak zorunluluğunu da yanında getirmiyor. Annelerin hala insan olduğunu ve birçok kişinin bunun farkında olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Herkesin sizin çocuğunuza nasıl baktığınızı ya da ona nasıl davrandığınızı yargıladığını düşünmekten vazgeçin. Eğer sizi sürekli yargılayan biri varsa o kişinin yargılanmaktan sizden çok daha fazla korktuğunu ve korkusunu böyle yansıttığını unutmayın. Bu kişileri umursamayın.

Enerjinizi Tazeleyin

Her gün muhteşem bir enerji ile güne başlayıp, her şeye yetişmek istiyor olabilirsiniz ama bunun imkansız olduğunu ve saatinizin bile pili bittiğinde değiştirmeniz gerektiğini unutmayın. Siz bitmez tükenmez bir enerjiyle dolu süper kahraman değilsiniz. Kendinizi arada sırada şarj etmeniz ve kaybettiğiniz enerjiyi yerine koymanız gerektiğini bilin ve sevdiğiniz kişilerden bu konuda destek isteyin. Bunu yaparken de yetersiz olduğunuzu düşünerek suçluluk hissetmeyin.

En Önemli Şey Sevgidir

Bir an durun ve kendi çocukluğunuzu hatırlayın. Sürekli her şeyden endişe eden, üzgün ve tükenmiş bir anne mi isterdiniz? Yoksa size sevgisini verebilen, rahat ve sakin bir anne mi? Çocuğunuzun ihtiyaçları için endişelenmeniz normal ancak onun için en önemli şeyin sizin sevginiz olduğunu unutmayın. Onlar büyüdüklerinde her şeyiyle dört dörtlük bir ev düzenini değil, sizinle geçirdikleri anları, sohbetleri, kahkahaları ve sarılmaları hatırlayacaklar.