İçe Dönük Çocuğunuzu Dışa Dönük Dünyaya Hazırlamanın Yolları

İçe Dönük Çocuğunuzu Dışa Dönük Dünyaya Hazırlamanın Yolları

“İçe dönük” terimi, 1920li yıllarda analitik psikolojinin kurucusu, psikiyatrist ve psikoanalist Carl Jung tarafından ortaya çıkarılmış bir terimdir. İçe dönük terimi, uzun süre insanlarla bir arada kaldığında duygusal ve fiziksel olarak yıpranan kişileri tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde nöro psikoloji alanında yapılan araştırmalar içe dönük kişilerin mizaçlarının sinir sistemleri ile ilgili olduğunu da ortaya koymaktadır.

İçe dönük biri, evine dönüp, bir süre kendisiyle kalmadığı müddetçe yıpranmış hissetmeye devam eder. Kendine gelemez. Çocukların %30’unun içe dönük olduğu düşünülmektedir. Bu çocukların sosyal becerileri zayıftır. İçe dönük çocuklar doğuştan, gözlemledikleri şeyleri hazmetmek için sakin bir zamana ihtiyaç duyarlar.

Eğitimciler içe dönük ancak zeki çocukların yetenek ve kapasitelerini bazen azımsayabilirler. Özellikle mülakat sırasında geride kalmaları onların gerçek potansiyellerini ortaya koymalarını engelleyebilir. Kreş öğretmenleri, yöneticiler ve bazı eğitimciler, içe dönük çocukların diğer çocuklardan daha az zeki olduğunu düşünebilir. Ancak aslında bu tür çocukların kişilere ve durumlara uyum sağlamaları ve ısınmaları için daha çok vakte ihtiyaçları vardır.

İçe dönük çocukların özellikleri arasında öğrenim farklılıkları dikkat çeker. Birçok çocuk yeni şeyleri öğrenirken aktif bir şekilde deneme yanılma yöntemini kullanır. İçe dönük çocuklar ise yeni bir şeyi öğrenirken ilk önce kendi başlarına ve zihinlerinde prova ederek öğrenmeye meyillidirler.

İçe dönük çocukların sosyal ortamlarda kendilerini geriye çekmeleri onların utangaç olduğu anlamına gelmez. Genellikle sosyal etkileşimden ziyade kendi özel duyguları ve düşünceleri ile ilgili oldukları için sosyal ortamla ilgilenmezler. Kendilerini geri çekmelerinde bir diğer neden de sosyal ortamda boğuluyormuş gibi hissetmeleridir.

Günümüz dünyasında dışadönük bireyler daha önce çıkıyor, daha kolay kabul görüyor ve daha çok avantaja sahip oluyor. Peki bu dışadönük dünyada içedönük çocuğumuz için neler yapabiliriz?

İçe dönük çocuklar, genellikle sevilen kişiler olurlar ancak tüm sınıfla arkadaş olmak yerine sadece birkaç yakın dost edinirler. Anne babası olarak çocuğunuzun daha fazla arkadaşı olmasını istiyor olabilirsiniz. Aslında birkaç pozitif yakın arkadaşın olması yeterlidir. Anne babaların içedönük çocuklarının daha sosyal olması için aktiviteden aktiviteye sürüklemesi de doğru değildir. Çocukların bu aktivitelerden zevk alıp almadığı sorgulanmalıdır.

İçe dönük çocuklar diğer çocuklara göre daha fazla mahremiyete ihtiyaç duyarlar. Anne babaların bu durumu anlayarak arada sırada onları kendi başına bırakması gerekir. İçe dönük çocukların okul ve sınıfa alışmaları da diğer çocuklara göre daha fazla zaman alır. Bu nedenle ebeveynler gerekirse öğretmenleri ile görüşüp bu durumu açıklamalıdır.

İçe dönük çocukların özellikleri arasında karşılaştırma yapmak öne çıkar. Görsel olarak oldukça yaratıcı, öğrenmeye meraklı ve problemleri çözmekte yeteneklidirler. Anne babaların çocuklarının bu özelliklerini iyi gözlemesi ve beslemesi önemlidir.

Anne babaların bilmesi gereken bir diğer şey ise içe dönüklük, utangaçlık ve sosyal kaygının birbirinden farklı durumlar olduğudur.

İçe dönüklük; oldukça derin bir karakteri işaret eder. İçe dönükler oldukça değerli kişilerdir ve iyi yazarlar, akademisyenler ve derin düşüncelere sahip kişiler içe dönüklerden çıkar.

Utangaçlık bir davranış türüdür. Çocuklar, sosyal durumlarda aşırı bir kaygı gösterebilirler, bu davranış türü genellikle çocuk büyüdükçe kaybolur. 3 yaşından itibaren utangaç olan çocuklar genellikle 11 yaşına geldiklerinde utangaçlıklarından kurtulurlar.

Sosyal kaygı, içe dönüklük ve utangaçlıktan oldukça farklı bir kaygı bozukluğu türüdür. Sosyal kaygıya sahip çocuklar aşırı utangaçlıktan dolayı sosyal aktiviteleri reddederler. Bu bozukluk kendine güvenin zayıflamasına ve depresyona neden olabilir.

Günlük hayatta dikkat edeceğiniz bazı noktalar ile içe dönük çocuğunuzu dışa dönük dünyaya hazırlamanız mümkündür.

Topluluk içinde; çocuğunuzun, sıradan sosyal olaylarda nasıl davrandığınızı gözlemlemesini sağlayın. Banka, park gibi yerlerde başkalarıyla havadan sudan konuşmayı öğretebilir, markette çocuğunuzun ödemeyi yapmasını isteyerek tanımadığı kişilerle etkileşime girmesini destekleyebilirsiniz.

Oyun alanında; çocuğunuz diğer çocuklarla oynamak istiyor ama nasıl yapacağını bilmiyorsa ona rehberlik edin. Ona topunu eline alıp oynayan çocukları bir süre gözlemesini, onlara alıştıktan sonra oyun oynamak isteyip istemediklerini sormasını isteyin.

Arkadaş buluşmalarında; çocuğunuzu alışık olmadığı bir evde bırakmak yerine arkadaşlarını kendi evinize davet edin. Çocuğunuz kendi evinde arkadaşlarıyla birkaç kez vakit geçirince ilk önce bir park ardından da arkadaşlarının evine gitmeyi teklif edin.

Doğum günü partilerinde; çocuğunuzu doğum günü partilerinde birden bire yalnız bırakmayın. Ondan yavaş yavaş ve aşamalı olarak uzaklaşın. Ayrıca onun doğum gününü planlarken kalabalıktan kaçınarak daha kısa bir davetli listesi hazırlayın.