Disleksi Nedir? Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?

Disleksi Nedir? Nedenleri ve Belirtileri Nelerdir?

Disleksi, günümüzde en çok karşılaşılan öğrenme bozukluğu türüdür. Genellikle doğum esnasında yaşanan travmalar ya da hamilelik sürecindeki hormonal bozukluklar sebebiyle ortaya çıktığı düşünülmektedir. Diğer yandan son yapılan çalışmalara göre disleksi rahatsızlığının genetik faktörler ve nörolojik sebeplerden dolayı da ortaya çıkabileceği görülmüştür. Özellikle doğum sonrası travmaları ve hamilelik sürecindeki gelişim esnasında oluşan bazı biyolojik farklılıklar bu rahatsızlığın nörolojik sebebinin temeli olarak ilişkilendirilmektedir.

Disleksi Nedenleri Nelerdir?

Bu biyolojik farklılıkların hamilelik sırasında uyuşturucu madde kullanımı, alkol tüketimi, sigara bağımlılığı gibi durumlar sebebiyle oluştuğu görülmüştür. Bu gibi sebeplerle oluşan biyolojik bozulmalar çocuğun beyin gelişimi ve beyin yapısında da farklılıklara yol açmaktadır. Disleksinin oluşmasındaki en büyük sebep ise beyindeki bu normal dışı gelişimdir. Fakat disleksi rahatsızlığı, zihinsel bir özür ya da bir zeka geriliği durumu değildir. Zeka düzeyi anlamında diğer insanlardan hiçbir farkları bulunmamaktadır. Hatta dünyanın en zengin girişimcilerinden Bill Gates, dünyanın en önemli bilim insanlarından Albert Einstein gibi oldukça ünlü isimler de disleksi tanısı almış fakat oldukça büyük işlere imza atmışlardır.

Disleksi; çocuğun ilk öğrenim çağlarına kadar genellikle fark edilemeyen, öğrenime başlamasıyla beraber ilk sınıflardaki yaşadığı adaptasyon zorluğu, genel çekingenlik hali, konsantrasyon bozukluğu, cümle kurarken bağlantı bozukluklarına sebep olma ve cümlelerde mantıksal hataların olması gibi durumlarla kendini göstermektedir. Aynı zamanda disleksi rahatsızlığına sahip çocuklarda hafıza zayıflığı ve motor aktivite becerilerindeki zayıflık da dikkat çeken diğer önemli belirtilerdendir.

Disleksi Belirtileri Nelerdir?

Disleksinin halk arasında okuma ve öğrenme güçlüğü olarak bilinmesinin sebebi ise öğretmen ve ebeveynlerin bu durumu çoğunlukla çocuğun okuma ve yazmada çektiği durumu görmeleri sonucunda fark ediyor olmalarıdır. Disleksi rahatsızlığına sahip bireylerde okuma güçlüğü, harf ve kelimeleri anlamlarıyla ilişkilendirememe, okuma esnasında akıcılığı sağlayamama, yazı yazmada zorlanma gibi durumlar sıkça görülmektedir. Çocuğun öğrenim hayatında bu gibi zorluklar yaşaması akademik anlamda akranlarından geri kalmasına sebep olmakta, tam bu noktada ise öğretmen ve ailesi tarafından bu rahatsızlık fark edilmektedir.

Ancak rahatsızlığın erken fark edilmesi ve tedavi sürecinin erken başlaması hastalığın tedavi edilmesinde önemli rol oynamaktadır. Bu sebeple çok erken yaşlarda çocuğun öğrenme hızı ve fiziksel aktivitelerdeki yatkınlığı ebeveynleri tarafından gözlenmeli, gerektiği durumlarda bir uzman tarafından çocuk belirli testlere ve gözlemlere tabi tutularak hastalığın varlığı hakkında en erken sürede bir sonuca ulaşılmalıdır. Eğer sonuç hastalığın var olduğunu gösteriyorsa tedaviye en kısa sürede başlanmalıdır. Çünkü erken tanı ve tedavi çocuğun he akademik hayatında başarılı olmasına hem de sosyal anlamda sağlıklı bağlar kurmasına yardımcı olacaktır. Disleksi rahatsızlığı her ne kadar genetik temelli ve nörolojik bir rahatsızlık olsa da tedavisi tıbbi müdahalelerle değil özel eğitimler ve psikoterapiler tarafından yürütülmektedir.