Anne babalar olarak çocukların sosyal ve fiziksel gelişimlerini takip ettiğimiz kadar onların zihinsel sağlığını da ciddiye almalı ve yaşadıkları ruhsal değişimleri, psikolojik sorunları ve sergiledikleri davranış problemlerini dikkatle takip etmeliyiz. Bazen çocuklukta yaşanan bir psikolojik problemin, yetişkinlik çağı boyunca kişinin hayatını etkileyeceğini, bazı zihinsel hastalıkların erken belirtilerinin çocukluk çağında ortaya çıktığını unutmamalıyız. Ancak her şeyden önce çocuğumuzun zihinsel sağlığını korumak için bu konuda bilgili ve bilinçli olmalıyız. Çocuklarda görülen psikolojik problemler hakkında anne babalar olarak bilmemiz gerekenleri bu yazımızda bir araya getirdik.
- Çocuklarda zihinsel bozuklukların görülmesi oldukça sıkça rastlanan bir durumdur. Çocukların ait oldukları yaş gruplarının dörtte birinde zihinsel bozukluklara rastlanabilmektedir.
- Çocukluk çağlarında en sık rastlanan zihinsel bozukluklar; kaygı bozuklukları, depresyon, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğudur. Genel kaygı bozukluğu, ayrılma kaygısı gibi sorunlar da gözlenebilir.
- Ergenlikle birlikte yeme bozuklukları, bipolar bozukluklar ve madde ve alkol kullanımı gibi problemlerle de karşılaşmak mümkündür.
- Çocuklarda en sık rastlanan bozukluklardan biri de otizm spektrum bozukluğudur. Gelişimsel bir sorun olan bu duruma rastlanma sıklığı son yıllarda artmıştır.
- Gelişimsel ve psikotik bozukluklar çocuklarda daha az rastlanan zihinsel sorunlardır. Ancak bu sorunlar çocukların tüm hayatını etkileyebilmektedir.
- Çocukların zihinsel bozukluk yaşamasında hiçbir zaman tek bir neden etkili olmamaktadır.
- Her zihinsel bozukluğun belirgin semptomları vardır. Ancak yetişkinlerin aksine çocuklar yaşlarına, gelişim aşamalarına göre farklı ve spesifik semptomlar da gösterebilir.
- Çocuklarda görülen zihinsel bozuklukların ilk belirtileri; okuldaki performansın düşmesi, sürekli sıkılma, fiziksel temeli olmayan baş ve karın ağrıları ya da vücudun farklı yerlerindeki fiziksel şikayetler, yetişkinlerde de rastlanan iştah ve uyku sorunları, aşırı uyku ve yeme ya da tam tersine çok az uyku ve yemek yeme, kabuslar ve uyurgezerlik olarak sıralanabilir.
- Çocukların psikolojik olarak zorlandığını ve sorunlar yaşadığını gösteren bir diğer işaret de çocuğun yaşından küçükmüş gibi davranmaya başlamasıdır. Altını, yatağını ıslatma, parmak emme, bebek gibi konuşma, öfke krizleri ve anne babaya aşırı yapışkan bir şekilde davranma, onları bırakmama gibi davranışlar bir problemin varlığını işaret eder.
- Özellikle ergenlerde görülen bir başka belirti ise çocuğun riskli ve tehlikeli davranışlar göstermesi, kendine ve güvenliğine dikkat etmemesi olarak ifade edilebilir.
- Çocukların yaşadığı zihinsel bozuklukların nedenleri arasında biyolojik, psikolojik, çevresel nedenler sayılabilir.
- Biyolojik nedenler, genellikle çocuğun serotonin ya da dopamin gibi nörotransmitterlarından görülen anormal seviyelerdir.
- Psikolojik nedenler çocuğun sahip olduğu kişilik özellikleri, düşük özgüven, mükemmeliyetçilik, kendini çaresiz hissetme, aşırı eleştirel olma gibi nedenler olarak sıralanabilir.
- Çevresel nedenler ise çocuğun yaşadığı travmalar, maruz kaldığı stresler, duygusal, fiziksel ya da cinsel taciz ve istismarlar, ebeveyn kaybı, yaşıt baskısı olarak çeşitlendirilebilir.
- Çocuklarda zihinsel bozuklukların teşhisinde çocuklara tam bir tıbbi tetkik uygulanır. Öncelikle gelişimsel ve fiziksel bir sorunu olup olmadığı otaya çıkarılır. Çünkü yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da zihinsel bozuklukların temeli fiziksel bir rahatsızlığa, bir eksikliğe ya da ilaç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir.
- Zihinsel bozukluğa dair teşhisin konmasında, her hastalık için söz konusu olan spesifik belirtilerin ne zamandır ve ne sıklıkta gözlendiği araştırılır. Bunun için uzman kişiler anne babalar, standart sorular sorar.
- Teşhisin konmasının ardından çocuğun yaşı göz önüne alınarak bir yol haritası çıkarılır. Bu yol haritası, alanında uzman hekimler ya da psikologlar tarafından şekillendirilir. Bazı zihinsel bozukluklarda sadece terapi yardımcı olurken bazen de ilaç tedavisi de gerekli olabilmektedir.