Çocuğun hayatında her ne kadar anne figürü baskın rol oynasa da aslında babanın rolü de çocuğun sosyal ve zihinsel gelişimi açısından çok önemlidir. Çocuk sürekli anneyle vakit geçirdiği için kendisini anne ile bütünleştirir ve anneden başkasına son derece temkinlidir.
İçgüdüsel olarak bebeklerin anne dışındaki varlıklardan rahatsız olduğu ve anneyi aradığı bilinen bir gerçektir. Babanın yetersiz ilgisi veya yanlış kurulan ilişki çocuğu anneye daha çok bağlar. Bu nedenle çocuk anne dışında hiç kimseyle iletişim kurmayan, ilişki içerisinde bulunmaktan bile tedirgin olan bir birey haline dönüşür.
“Çocuklar büyüklerinin sözünü dinlemede asla iyi değillerdir. Ancak babalarının davranışlarını taklit etmekte ve benimsemekte kusursuzlardır.”
Babanın çocukla ilgisi çocuğun sosyalleşmesi açısından son derece önemlidir. Babanın ilişkiye katılımı ile çocuk annesinin bir başkasıyla da sosyal ilişki içerisinde olduğunu anlar ve başkalarının varlığını hissetmeye başlar. Bu durumda çocuk anneyi bir başkasıyla paylaşması gerektiğini ve hayatta anneden başka kişilerin de olduğunu öğrenir.
Anne figürü çocuk için güven, sevgi ve huzur anlamına gelirken baba figürü ise sosyal ilişki ve toplumsallaşmayı öğretmeye başlamaktadır. Çocuk baba ve annenin ortak ilgisi ile büyüdüğünde hem kendisine olan güveni, hem de sosyalleşmesi çok daha hızlı ilerleyerek aktif ve özgüveni yüksek bir birey olmaya başlamaktadır.
Baba ve Kız Çocukları
Kız çocuklarının babaları ile ilişkisi daha farklı bir anlam ifade etmektedir. Kız çocuklarının karşı cinsle ilk iletişimi babasıyla olduğu için babasının ilgisi ve birlikte geçirdikleri kaliteli zaman kız çocuğunun ilerideki eş seçiminde de önemli rol oynamaktadır.
Yapılan araştırmalara göre babası ile çok iyi ilişki içerisinde büyümüş kız çocuklarının erkek figürü hep babası gibi hayal ettiği ve eşlerini babasına en çok benzeyen kişilerden seçtikleri görülmüştür. Babası ilgisiz olan ve yeterince babasından sevgi görmemiş kız çocukları ise genel olarak yaşça kendilerinden daha büyük erkeklerle birlikte olmaktadırlar.
Babanın çocukla ilgisi bir başka konu olan zeka gelişimini de hatırı sayılır şekilde etkilemektedir. Babanın çocukla iletişim kurması çocuğun farklı bir alana açılan penceresi olarak değerlendirilebilir.
İlk altı aydan itibaren çocuk babasının sesini, kokusunu ve varlığını hissedebilmekte ve annesinden farklı bir bireyin varlığı onun duyularını ve zekasını geliştirmektedir. Bu durum kendisini ilerleyen dönemlerde hem okulda hem de iş yaşantısı ve sosyal çevresinde çok daha başarılı bir birey haline getirmektedir.